AFT – AĞIZ YARASI

Ağız ülseri veya aft olarak da adlandırılan ağız yaraları, tıp dünyasında nedeni henüz tam olarak bilinmeyen doku bozukluklarıdır. Ortası beyaz, sarı ya da gri renkteki bu yaralar, uçuk ile aynı şey değildir. Oldukça can yakıcı olan yaralar ağız içinde oluşur ve dudaklarda, yanaklarda, dilde, diş eti veya damakta ortaya çıkar. Çoğu zaman aynı anda 2 – 3 adet görülebilir.

Ağız yaralarının daha çok kadınları etkilediği görülmekle birlikte çocuk yaştan itibaren hemen herkeste görülebilir. 7 ila 10 gün arasında iyileşir ve tekrarlayıp tekrarlamayacağı kişiye göre değişir. “Nedeni tam bilinmiyor” dedik ama aft üzerinde etkili olduğu düşünülen çeşitli etkenler, bu yaraları tetikleyen nedenler bulunmaktadır. Diş macunundan, yiyeceklere kadar farklı etkenler sayılabilir.

Fiziksel Travma: Yanlışlıkla yanağı ısırmak, çok sıcak yiyecek veya içecekler, sivri bir cisim nedeniyle ağız içinin tahriş olması veya protez dişler ağız içinde yaralara neden olabilecek fiziksel travma örnekleridir.

Yiyecekler: Asitli yiyecek ve içecekler ağız yaralarını tetikleyebilir. Burada asitli içeceklerden kasıt sadece kola, gazoz gibi içecekler değildir. Örneğin portakal suyu, ağız yaraları olanlarda ya da hassas bir ağız dokusuna sahip kişilerde şikayete yol açan içeceklerin başında gelir. Sadece portakalın değil genel olarak turunçgillerin asit oranı yüksektir. Asit oranı yüksek meyvelerin yanı sıra, sirke, sirkeli soslar; tuzlu, baharatlı, acılı yiyecekler; turşu, çerez ve pek çok kimyasal içeren hazır gıdalar ağızda aft oluşmasını tetikleyebilir. Ağızda aft oluşmasından bir iki gün öncesine kadar yediklerinizi gözden geçirerek, size neyin dokunmuş olacağına dair bir ipucu yakalamaya çalışabilirsiniz.

Vitamin veya Demir Eksikliği: Demir ve vitamin eksikliği, özellikle de B3, B9 (folik asit), B12 vitaminlerinin eksikliği ağızdaki yaraları tetikleyebilir. Bu vitaminler, cilt sağlığını ve sinir sistemini desteklemek, hormon ve kan hücresi üretmek gibi, eksikliğinde ağız yaralarının görülebileceği durumlarda etkili olur. Vitamin eksikliği ayrıca kötü beslenmenin ve bağışıklık sisteminin zayıfladığının işareti olabilir. Her iki durum da ağız yaralarını tetikleyen durumlardır. Eğer başka herhangi bir neden göremiyorsanız, ağız yaralarınızın nedenini anlamak için beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz gerekir.

Hormonal Dengesizlikler: Hormonal dengesizliklere vücudun verdiği tepkilerden biri de ağız yaralarıdır. Örneğin ergenlik dönemindeki ya da adet dönemindeki kadınlarda, ağız yaraları sıkça görülür.

Stres: Pek çok fiziksel şikâyetin nedenleri arasında stresi görmek, artık hiç şaşırtıcı değil ve aftlar da bu şikâyetler arasında sayılabilir. Ne yazık ki gün boyu taşıdığımız endişeli düşünceler, iş yerindeki ya da evdeki mutsuzluklar, her şeyi dert edinen halimiz veya trafikte geçirdiğimiz sıkıntılı saatler derken, vücudumuz fiziksel olarak tepki vermekte gecikmiyor. Kadınların adet dönemlerinde hormonal değişikliklerin yanı sıra, gerginlik de aftlara davetiye  ıkarabilir. Genetik üzerine yapılan bir araştırmada afttan muzdarip olan kişilerin % 35’inin ailelerinde en az bir kişinin daha afttan şikâyetçi olduğu ortaya çıkmıştır. Tek yumurta ikizlerinin % 90’ında, her iki kardeşte de aft çıktığı görülmüştür. Ailesinde aft görülen kişilerde aft oluştuğunda, bu rahatsızlığı daha erken yaşlarda ve daha ağır belirtilerle geçirdikleri ortaya çıkmıştır.

Ne Zaman Doktoru Aramalıyım?

– 1 santimden daha büyük aft oluştuğunda
– Çok daha fazla sayıda aft çıkmaya başladığında
– Çok daha sık aft çıkmaya başladığında
– Aftlarla aynı zamanda eklem ağrısı, ateş, ishal ve vücutta lekeler görüldüğünde

Metin Akay Clinic

Gülüşünüz Bizimle Parlıyor

Metin Akay Clinic olarak sizlere en yenilikçi diş sağlığı çözümlerini sunuyoruz. Modern teknoloji, uzman doktorlar ve hasta odaklı hizmet anlayışımızla, sağlıklı ve güzel bir gülüşe adım atın. Metin Akay Clinic ile gülüşünüzdeki farkı keşfedin!